İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü
İş kazaları ; çalışma hayatında güvenli olmayan davranışlar (tehlikeli davranışlar) ve çalışma ortamının güvensiz olmasına bağlı olarak meydana gelmektedir. İş kazaları üzücüdür ki ülkemizde yaşanan ve iş gücü kaybına neden olan en önemli sorunlardan biridir. İş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan istatistiksel analizler bize iş kazalarının çoğunluğunun güvenli olmayan davranışlardan (tehlikeli davranışlardan) kaynaklandığını göstermektedir. Aslında iş kazalarına sebep olan bu tehlikeli davranışlar ; çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yeteri kadar kavrayamadığı ve çalışma hayatına tatbik edemediğinden kaynaklanmaktadır.
Peki bu tehlikeli davranışların önüne nasıl geçebiliriz? İşte tamda bu sorunun cevabı olarak iş sağlığı ve güvenliği kültürünün öneminden bahsedeceğiz.
İş sağlığı ve güvenliği kültürü , iş kazalarının önlenmesi konusunda iş sağlığı ve güvenliği literatüründe son yıllarda üzerinde önemle durulan bir kavramdır. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kültürü algısı çalışanların güvenli davranışları üzerinde anlamlı bir etkide bulunmaktadır. Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda, işyerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşturulmasında, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün çalışma hayatında sağlanması ve geliştirilmesinin anahtar bir rol oynadığı görülmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği kültürü IAEA’nın (Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu) ifadesine göre ; “örgütün iş sağlığı ve güvenliği programlarının sunuş biçimine, yeterliliğine, uygulanabilirliğine ve uygulamadaki sürekliliğine karar veren birey ve grupların değer, algı, tutum, düşünme alışkanlıkları, yetkinlik ve davranış örüntülerinin bir toplamıdır”.
İş sağlığı ve güvenliği kültürü algısının olgunlaşması ile yaşanan iş kazalarının azalması ve sıfır iş kazası hedefini yakalamanın mümkün olduğunu grafik olarak açıklamakta Brandley Eğrisi ile daha kolay bir şekilde ifade etmek mümkündür.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürünün Önemi
İş sağlığı ve güvenliği kişisel bir sorumluluk olarak görülmek yerine, tüm çalışanların benimseyeceği ve çalışma süresince her zaman göz önünde bulundurulması gereken kurallar haline gelmelidir. İş sağlığı ve güvenliği kurallarının genellikle birilerinin hazırladığı sıradan bir kurallar zinciri olduğuna inanmak yanlıştır. Unutulmamalıdır ki tam anlamıyla uyulan kurallar ve gerçek anlamda benimsenen iş sağlığı ve güvenliği kültürü sayesinde iş kazalarını tam anlamıyla ortadan kaldırmak; hatta ramak kala diye adlandırılabilecek tehlikelerin de yaşanma şansını sıfıra indirmek mümkündür. İş sağlığı ve güvenliğinde eğitim kadar çalışma ortamındaki kişilerin birbirine sözlü uyarıları da önem taşımaktadır. Daha da önemlisi en az çalışanlar kadar işveren firmanın da iş sağlığı ve güvenliğini önemsemesi, bu doğrultuda ekipmanlara ve güvenlik çözümlerine ek yatırımlar yapması gereklidir.
1) Çalışanlar sorumluluk üstlenmez. İş Sağlığı ve Güvenliğinin yönetilmesi gereken bir husus değil, şansla ilgili olduğuna ve “iş kazalarının meydana geleceğine” inanır. Ve zaman içinde iş kazaları meydana gelir.
2) İnsanlar iş sağlığı ve güvenliğinin birilerinin hazırladığı kuralların izlenmesinden ibaret olduğuna inanır. “Eğer insanlar kuralları takip edebilseydi”, kazalar azalacaktı ve iş sağlığı ve güvenliği yönetilebilir olacaktı.
3) Çalışanlar kendi sorumluluklarını üstlenir. Çalışanlar iş sağlığı ve güvenliğinin kişisel bir şey olduğuna ve eylemleriyle bir fark yaratabileceklerine inanır. Bu durumda iş kazalarının sayısı daha da düşer.
4) Çalışanlardan oluşan ekipler iş sağlığı ve güvenliği konusunu sahiplenir, kendilerinin ve diğerlerinin sorumluluğunu üstlenir. İnsanlar düşük standartları ve risk alınmasını kabul etmez. Bakış açılarını anlamak için birbirleriyle aktif şekilde konuşurlar. Gerçek iyileşmenin sadece grup olarak gerçekleşebileceğini ve sıfır iş kazasının ulaşılabilir bir hedef olduğuna inanırlar.
İş sağlığı ve güvenliği kültürü kavramının bir tanımdan ibaret kalmasından ziyade başarıya ulaşması içinde elbette ki çalışma hayatı içerisinde yerine getirilmesi gereken hususlar vardır. İş sağlığı ve güvenliği kültürü’nün başarıya ulaşması ; yapılan işin ve işi yapılmasını etkileyen dış faktörlerin birlikte ele alınması , işyerindeki tüm çalışanları kapsaması , işyerinin tüm çalışanlarının iletişim içinde olması , yönetici ve çalışanların uyum içerisinde olması işyerinin iş sağlığı ve güvenliği politikasının olması , kişisel koruyucu donanım ve toplu koruma önlemleri için kullanılan ekipmanlara kaynak ayrılması , iş motivasyonu ve farkındalığının yüksek tutulması , işyerinde dayanışma ve iş birliğinin sağlanması, İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin sistematik olarak verilmesinin sağlanması, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği bilincinin canlı tutulması hususlarının aktif olarak uygulanmasına bağlıdır.
İş sağlığı ve güvenliği kültürünün olgunlaştırılması sadece iş kazalarının önüne geçmekle kalmayan aynı zamanda üretimi destekleyen ve iş gücü kaybının önüne geçerek ekonomik fayda sağlayan bir kavramdır.
İş sağlığı ve güvenliği kültürü ilgili tarafların katkısıyla gelişebilir . Bu taraflar devlet ve kamu kurumları, işverenler , çalışanlar , üniversiteler , meslek odaları ve sendikalar ile iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri olarak adlandırılabilir.
Devlet; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ve bu Genel Müdürlük bünyesindeki İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İSGÜM),İş Teftiş Kurulu Başkanlığı,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi aşkanlığı (ÇASGEM),Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve ilgili kamu kuruluşlarının çalışmaları ile iş sağlığı ve güvenliği kültürüne katkı sağlar.
İşverenler; üretim süreçlerinde “Önce verimlilik” yerine “Önce insan” yaklaşımını benimseyerek , risk analizi-yönetimi yaklaşımına önem vererek , çalışanın İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yararlanmasını sağlayarak, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almalarını sağlayarak , iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları için kaynak ayırarak vb. katkıları sağlarlar.
Çalışanlar; İşyeri, iş kolu ile ilgili bilgi sahibi olarak , Risk analizi ve yönetimi süreçlerine katılarak , iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ve etkinliklerine katılarak , kişisel koruyucu donanımlarını kuralına uygun biçimde kullanarak iş sağlığı ve güvenliği kültürüne katkı sağlarlar.
Meslek odaları ve sendikalar; İş Sağlığı ve Güvenliği alanında çalışacak insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdam edilmesi süreçlerine, İş Sağlığı ve Güvenliği alanında çalışacak insan gücünün mezuniyet sonrası sürekli eğitimleri organize ederek , iş kazalarının bilimsel analizlerine katkı sağlayarak iş sağlığı ve güvenliği kültürü çalışmalarına destek verirler.
Üniversiteler; güvenilir bir kayıt sistemi kurulmasına ve İş Sağlığı ve Güvenliği araştırmalar ile bilimsel altyapı çalışmaları yaparak iş sağlığı ve güvenliği kültürüne katkı sağlarlar.
Anlaşılacağı üzere iş kazası yaşanmaması ve daha güvenli bir çalışma hayatına sahip olmak için ,iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için, iş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşturmalı ve tüm topluma yaygınlaştırılmalıdır.
Kale OSGB’nin İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürüne Bakışı
Kale OSGB ‘nin iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri en iyi iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarımızı müşterilere uygun hale getirerek, onların performansının artırmasına yardımcı olur.
Kale OSGB olarak organizasyonel ve bireysel sağlık ve güvenlik kültürü değişim yönetimi proseslerimiz entegre iş güvenliği yönetimi, operasyonel disiplin ve ayrıca liderlik ve beceri gelişimi konularını kapsar.
Kale OSGB olarak , iş kazalarının önlenebilir olduğuna inanıyoruz ve şirket olarak “önce iş güvenliği” sloganıyla çalışıyoruz. Kale OSGB olarak hedefimiz sıfır iş kazasıdır.
Kale’de güvendesiniz.
İş Sağlığı ve Güvenliği Nedir?
10 Yılı aşkın tecrübemiz ile ihtiyaç duyduğunuz tüm anlarda yanınızda oluyoruz, 7/24 uzman destek.